Hayat kısaydı ve kuşlar uçuyordu. Karıncalar yazı karşılama telaşı içinde, her yerdeydi. Gündüz gece, gece gündüz oluyordu. Hiç bir an, bir an öncesinin benzeri değildi. Bir sessizliğin içindeydim, o sessizliğin içinde bir ses arıyordum. O sessizliğin içinde karıncalar ...
Devamı »Aylık Arşiv: Mayıs 2014
MEZAR KAYIKLAR
Yorgunum… Öylesine yorgunum ki, bu güzel manzaranın tadını bile çıkaramıyorum. Ne o rengârenk renkleriyle yan yana dizilmiş kayıkların yarattığı ahengi, ne de batan güneşin yeryüzünü boyayan hüzünlü kızıllığını görecek halim var. Her zaman ruhuma tatlı bir yaşam şarkısı söyleyen bu ...
Devamı »HAYAT
Hayat bizim dışımıza hep vardı, bizimle olduğu gibi. Biz var ettik… Bizden sonra da var olacaksa (ki olacak) oraya takılmamak lazım. Biz varsak hayat vardır hikâyesi malum. Bizimle var olan bir hayat yani… Çiçek elvan elvandır, rüzgâr ise püfür püfür ...
Devamı »SANAT ÜZERİNE BİR GÖRÜŞ
Günümüzde sanata verilen değer biraz düşmüş durumda. Bunun sebebini sanatçı ve aydınların hitap ettiği kesimin halktan farklı olmasına bağlıyorum. Sanatçı ve halk arasında kopukluk olduğu müddetçe sanatta ilerlemenin mümkün olmayacağını düşünüyorum. Sanatta ilerleyemeyen bir toplum ilerlemiş toplumları geriden izlemek zorunda ...
Devamı »GURBETİ BEN YAŞADIM!
Masada oturanlar çaylarını içerken kendi aralarında sohbet ediyordu. Kavruk yüzlü orta yaşlarda bir adam dikkatimi çekmişti. Gözlerinin altı mordu. Avurtları çökmüş, sakalları kırlaşmıştı. Renkleri iyice solmuş kabanının yakasını kulaklarına kadar çekmişti. Yüzünü gizler gibi bir hali vardı. Belki de bana ...
Devamı »Ben de Sevmiştim Bir Keresinde…
Yine ruhumda bir acı, yine hüzün doluyum. Sebebim sensin, gecenin sessizliği bahane. Sevgi neydi sana göre bilmem ama bana göre ben hakkını vermiştim sevginin. Bilakis sen de bir o kadar zalimlik etmiştin ruhuma ve elçisi yine bendim bu zulmün. Sevmek ...
Devamı »YÜREK NAĞMELERİNİN RİTMİ
Canımın cananı enginlerde erenlere ulaştı, ”engin ol gönül, engin ol” diyerekten diyar diyar dolaştı. Bir türlü bulamadı, ritmi yüreğe uygun olanı ama öğrendi nağme yapmayı. Zagros dağlarında newroz, ezgilerden oluşmuş nurdan bir bayraktı, onun için. Bu bayrağın nağmeleri iyiden iyiye ...
Devamı »ÖĞLE YEMEĞİ
Saat 12.30 vurduğunda denetleme memurlarından Celal Saatçioğlu işe başladığından beri, her Salı yaptığı gibi, arka sokaktaki, altı adet masası, duvardan duvara çeşitli doğa resimleriyle insanın iştahını kabartan ve de en önemlisi yemek yerken kendisini izleme fırsatı veren aynası olan Kebapçıoğlu ...
Devamı »